farkında mısınız "sayın yazarlar" (inadına yazdım evet ne var?) herkes çok gergin. mahallede, iş yerinde, okulda, sosyal medyada -zaten acayip bir arenaya döndü- herkeste bir nefret kusma hareketi başladı. kimsenin kimseye tahammülü olmadığı gibi bununla beraber korkunç bir nezaketsizlik de aldı başını gidiyor. ha her zaman nezaketten kırılan bir toplum değildik belki ama "tanımadığımız insana gülümsemek" diye bir şey vardı.
bu arada bunu "ay bu insanlık nereye gidiyor böyle abiiğ?" gibi bir tavırla söylemiyorum. hak da veriyorum çünkü artık hiçbir şeye tahammülü olmayanlardan biriyim ben de. içine girdiğimiz ekonomik zorluk beraberinde kaygıyı getirdi, doğal olarak yaşamın güzel tarafı diye bir şey kalmadı çoğumuzda. bunun dışında kişisel sorunlarımız birçok şeye nazaran basit şeyler bile olsa dert sayısının fazla olması -yani minik minik tepecikler dağ olur hesabıyla- daha da baş edilemez görünüyor. e bu da hem psikolojik hem fiziksel yorgunlukları sağlıyor.
son zamanlarda özellikte trafikte çıkan kavgalara bakıyorum of yani! herkes mi maganda olmuş?
sosyal medyaya tekrar değineyim; evde yaşadığı sıkıntının hırsını insanlar gidiyor birini linçleyerek çıkarıyor. sürekli bir açık arayıp saldırı peşindeyiz.
iş yerlerinde de durum pek farklı değil. çevremden duyduğum, bire bir yaşadığım ve yine orada burada okuduğum olaylara bakıyorum da herkes mi birbirinin ayağını kaydırmaya çalışır? arkasından konuşup yüzüne iyi olur? rekabet ortamı olmayan sektörlerde bile bir yarış içindeler. yarış iyidir kimi zaman ama hasetliğin için de boğulup birilerine zarar vermek bambaşka bir tür. hatta korkunç.
mobbingi normalleştiren yöneticiler de yukarıda bahsettiğim evdeki (ev burada kişisel alan anlamında) sıkıntılarının hırsını atmaya çalışan ya da kendi savaşına başkalarını karıştıran tipten başka bir şey değil.
siyasi anlamda ise korkuyla beslenip bugünlere geldik. ölümü gösterdiler(!) sıtmaya razı olduk yıllardır. yani dolduk, çok dolduk. ve bilmiyorum belki son raddedeyiz artık. konuşulması gerekenleri konuşmayıp nerede haddimiz olmayan ama bizi iğrenç bir tatminlik duygusuna erdirecek konu varsa onu konuşuyoruz.
birçok örnek verebilirim buna ama bir sürü tartışma konusu açmaya tahammülüm yok şimdi jsjdfks
velhasıl
sosyolojik bir çerçevede yıpranmış bir toplumuz. dünyada
sıcakkanlı olarak tanınırken birbirimize iğneler batırıp duruyoruz. kendimize çuvaldız batırmayı mı unuttuk yoksa bize de bir şekilde batan iğnelerden artık, düşünmeyi mi?
hayırlısı olsun.